Halkın öfkesi ve muhalefet gerçeği…

Muhalefeti yönlendiren büyük bir nefret koalisyonu var. Bunlar; ekonomik sorunlar yaşayan halkı, bölücü kimlik siyasetiyle ötekileştirilen seçmen kitlesini ince bir siyasetle öfke koalisyonuna dönüştürme çabasında.

Halkın farklı nedenlerle iktidara tepkisi olabilir. 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın hiç mi hatası olmaz? Hiç mi yapamadığı, geç yaptığı, eksik yaptığı olmaz? Elbette olur ve halk buna öfke duyar. Ama muhalefet bu öfkeyi temsil etmekten çok uzak.

Örneğin CHP… Ekseriyetle Türkiye’nin en zengin kesiminin yaşadığı kıyı kentlerden, Kadıköy, Şişli, Çankaya gibi üst tabakanın yer aldığı bölgelerden oy alıyor. Buralarda gelir seviyesi ortalamanın üzerinde. Ekonomik krizlerden daha çok zenginleşerek çıkan çevreler buralarda yaşıyor. Bunların öfkesi gelir dağılımından kaynaklanabilir mi? Öfkenin kaynağında özgürlük de yok. İstedikleri gibi giyinip kuşanıyor, diledikleri gibi eğleniyorlar.

Kürt seçmen kitlesi üzerine en kanlı, en acımasız planlarla baskı uygulayan, onları huzursuz eden ve halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk eden HDP, materyalist ideolojik anlayışıyla ABD’nin güdümünde geliştirilen bir planın aktörüyken Türkiye’yi bölememenin dışında neyin öfkesini yaşıyor olabilir?

Yıllarca Başbakanlık, Bakanlık gibi görevlerde bulunan Babacan ve Davutoğlu ikilisi, kişisel makam ve itibar kayıplarından başka hangi öfkenin temsilcisi olabilir?

Öfke güçlü bir duygudur ve toplumu koruyan, geliştiren veya yoran, yıkıma sürükleyen sonuçlar doğurabilir.

Muhalefetin Tayyip Erdoğan’a öfke duymasına yönelik söylemleri sinsice bilinçaltında var olan patolojik hınç duygusunu harekete geçirmeye yönelik. Bu duyguyu istismar etmek için kasıtlı ve bilinçli bir propaganda yürütülüyor. İnsanı insandan soğutmak için yine insanın zaaflarından yararlanarak oluşturulan dürtüler harekete geçirilmeye çalışılıyor.

Halk, zayıf karakterli insanların ülkesine bir yarar sağlamayacağını aksine kendisine zarar vereceğini bilir. Uygarlığı geliştirecek insanların ise güçlü olmaları gerektiğine inanır. Türkiye yüzyılı bir uygarlık projesidir. Türkiye uygarlığı için adil, özgür ve eşitlikçi bir anlayışla yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Bu yoldan dönüş yok. Öfke duyacaksak bizi yolumuzdan çevirmek isteyenlere, bölmek isteyenlere, gençlerimizi uyuşturucu batağına sürükleyenlere, ekonomimizi dışa bağımlı hale getirmek isteyenlere, savunmasız, onursuz yaşatmak isteyenlere ve batıya uşaklık edenlere duyalım. Hep birlikte öfke duyalım ve 14 Mayıs seçimlerine sandıkları patlatalım.

Bir yanıt yazın